Paris, romantizmin ve sanatın dans ettiği büyülü bir şehirdir. Eyfel Kulesi'nin gökyüzüne uzandığı bu zarif metropol, Louvre Müzesi'nin sanat hazinelerini barındırırken, Sen Nehri kıyısındaki kafelerde zamanın durduğunu hissettirir. Her sokağı bir öykü, her anı bir resimdir Paris.

Floransa, sadece İtalya’nın değil,  tarihin sanatla yeniden doğduğu başyapıttır. Michelangelo’nun izlerini taşıyan sokakları, Arno Nehri boyunca uzanan zarif köprüleri ve Duomo’nun kubbesiyle silueti süsleyen bu şehir, her adımda sizi geçmişin büyüsüne davet eder.Floransa, yalnızca görülmek değil, hissedilmek istenen bir deneyimdir.

Garda Gölü, Alp dağlarının eteğinde serpilen bu muazzam göl, çevresindeki renkli kasabalar, antik kalıntılar ve masalsı manzaralarıyla büyüler. Göle kıyısı olan bu şehirler, tarihi esintileri ve doğanın sükunetini bir araya getirir. Garda Gölü, huzur arayanların ve güzellik hayranlarının gözdesidir.

Roma, İtalya'nın başkenti ve dünya tarihinin en önemli şehirlerinden biridir. "Ebedi Şehir" olarak da bilinen Roma, binlerce yıllık tarihi, muazzam mimari eserleri, sanatsal zenginlikleri ve canlı kültürel yaşamı ile dünyanın en çok ziyaret edilen destinasyonlarından biridir.